Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
call someone
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"call someone"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
call someone
f.
birini aramak
2
Genel
call someone
f.
birisini aramak
"call someone"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 212 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
call someone back
f.
kendisini telefonla arayıp bulamayan birine telefon etmek
2
Genel
call someone a name for short
f.
birine kısaca (lakap vb) demek
3
Genel
transfer one's call to someone
f.
telefonu bağlamak (birisine)
4
Genel
call someone to account
f.
birinden hesap sormak
5
Genel
call someone up
f.
birine telefon etmek
6
Genel
call someone back
f.
birine tekrar telefon etmek
7
Genel
call someone names
f.
köpek gibi kötü sözler söylemek
8
Genel
pay someone a call
f.
birini ziyaret etmek
9
Genel
call someone up
f.
birini askere çağırmak
10
Genel
call someone back
f.
birini geri çağırmak
11
Genel
call on someone to resign
f.
istifaya davet etmek
12
Genel
call on someone to resign
f.
istifaya çağırmak
13
Genel
transfer one's call to someone
f.
telefon aktarmak
14
Genel
call someone a taxi
f.
birisine taksi çağırmak
15
Genel
call for someone
f.
birine uğramak
16
Genel
call someone from his/her cell phone
f.
cebinden aramak
17
Genel
call someone from one's cell phone
f.
cep telefonundan aramak
18
Genel
call someone from his/her cell phone
f.
cep telefonundan aramak
19
Genel
call someone from one's cell phone
f.
cebinden aramak
20
Genel
call down someone in front of everybody
f.
birisini herkesin önünde azarlamak
21
Genel
call down someone in front of everybody
f.
birisini herkesin önünde rezil etmek
22
Genel
call someone on his/her cell
f.
cebinden aramak
23
Genel
call someone forth
f.
(birini bir yere gelmesi için) çağırmak
24
Genel
call after someone
f.
birinin arkasından seslenmek
25
Genel
prank call someone
f.
birini işletmek (telefonda)
26
Genel
call someone to testify
f.
birini tanıklık için çağırmak
27
Genel
call someone down for a final interview
f.
son bir görüşme için çağırmak
28
Genel
call someone for a final interview
f.
son bir görüşme için çağırmak
29
Genel
call someone sir
f.
birine bayım/efendim demek
30
Genel
call someone sir
f.
birine sör diye hitap etmek
31
Genel
call someone a liar
f.
bir kimseye yalancı demek
32
Genel
call upon someone to speak
f.
birisine söz vermek
Phrasals
33
Öbek Fiiller
call someone forward
f.
birini öne, kürsüye, masaya çağırmak
34
Öbek Fiiller
call someone forward
f.
birinden öne çıkmasını istemek
35
Öbek Fiiller
call someone or something up
f.
telefonla aramak
36
Öbek Fiiller
call someone or something up
f.
telefon etmek
37
Öbek Fiiller
call someone or something up
f.
telefon açmak
38
Öbek Fiiller
call someone up
f.
askere çağırmak
39
Öbek Fiiller
call someone up
f.
faal askerlik görevine çağırmak
40
Öbek Fiiller
call someone over
f.
birini bir yerden yanına çağırmak
41
Öbek Fiiller
call someone over (to some place)
f.
birisini çağırmak
42
Öbek Fiiller
call someone away from somewhere
f.
birini bir yerden yanına çağırmak
43
Öbek Fiiller
call someone in
f.
içeriye (görüşmeye) çağırmak
44
Öbek Fiiller
call someone away from something
f.
(birini birşeyden) uzaklaştırmak
45
Öbek Fiiller
call someone together
f.
(toplantı vb amacıyla) birilerini/insanları toplamak
46
Öbek Fiiller
call someone back
f.
(telefonla) tekrar aramak
47
Öbek Fiiller
call upon someone (to do something)
f.
(birini bir şey yapmaya) çağırmak
48
Öbek Fiiller
call upon someone (to do something)
f.
(birini bir şey yapmaya) davet etmek
49
Öbek Fiiller
call upon someone (to do something)
f.
(birinin bir şey yapmasını) istemek
50
Öbek Fiiller
call upon someone (to do something)
f.
(birini bir şey yapması için) seçmek
51
Öbek Fiiller
call on someone (to do something)
f.
(birini bir şey yapmaya) çağırmak
52
Öbek Fiiller
call on someone (to do something)
f.
(birini bir şey yapmaya) davet etmek
53
Öbek Fiiller
call on someone (to do something)
f.
(birinin bir şey yapmasını) istemek
54
Öbek Fiiller
call on someone (to do something)
f.
(birini bir şey yapması için) seçmek
55
Öbek Fiiller
call upon someone
f.
birini ziyaret etmek
56
Öbek Fiiller
call upon someone
f.
birine uğramak
57
Öbek Fiiller
call upon someone
f.
birine söz vermek
58
Öbek Fiiller
call upon someone
f.
cevap vermesi için birini seçmek/kaldırmak
59
Öbek Fiiller
call on someone
f.
birini ziyaret etmek
60
Öbek Fiiller
call on someone
f.
birine uğramak
61
Öbek Fiiller
call on someone
f.
birine söz vermek
62
Öbek Fiiller
call on someone
f.
cevap vermesi için birini seçmek/kaldırmak
63
Öbek Fiiller
call on someone
f.
birine kur yapmak
64
Öbek Fiiller
call on someone
f.
biriyle flört etmek
65
Öbek Fiiller
call someone about something
f.
birini bir şey hakkında aramak
66
Öbek Fiiller
call someone about something
f.
birini bir şeyle ilgili aramak
67
Öbek Fiiller
call someone about something
f.
birine bir şeyle ilgili telefon etmek
68
Öbek Fiiller
call around (about someone or something)
f.
(biri/bir şey hakkında) birilerini aramak/birilerine telefon etmek
69
Öbek Fiiller
call around (about someone or something)
f.
(biri/bir şey hakkında) bir dizi arama/görüşme yapmak
70
Öbek Fiiller
call around (about someone or something)
f.
(biri/bir şey hakkında) farklı kişileri/bir dizi insanı aramak
71
Öbek Fiiller
call around (about someone or something)
f.
(biri/bir şey hakkında) birçok kişiye telefon etmek
72
Öbek Fiiller
call around (about someone or something)
f.
sağı solu/birilerini arayıp (biri/bir şey hakkında) bilgi almak
73
Öbek Fiiller
call around (about someone or something)
f.
sağı solu/birilerini arayıp (birini/bir şeyi) sormak
74
Öbek Fiiller
call someone or something back
f.
birini/bir şeyi geri çağırmak
75
Öbek Fiiller
call someone down
f.
birini yüksek sesle azarlamak
76
Öbek Fiiller
call someone down
f.
birini paylamak
77
Öbek Fiiller
call someone down
f.
birine fırça atmak
78
Öbek Fiiller
call something down (to someone)
f.
(aşağıdaki birine) yüksek sesle bir şey demek
79
Öbek Fiiller
call something down (to someone)
f.
(aşağıdaki birine) seslenerek bir şey söylemek
80
Öbek Fiiller
call for (someone or something)
f.
(birini/bir şey) çağırmak
81
Öbek Fiiller
call for (someone or something)
f.
(birine/bir şey için/bir şeye) seslenmek
82
Öbek Fiiller
call for (someone)
f.
(birini) aramak
83
Öbek Fiiller
call for (someone)
f.
(biriyle) görüşmek için aramak
84
Öbek Fiiller
call for (someone)
f.
(birini) çağırmak
85
Öbek Fiiller
call for (someone)
f.
(birini) yanına çağırmak
86
Öbek Fiiller
call for (someone)
f.
(birini) uğrayıp almak
87
Öbek Fiiller
call for (someone)
f.
(birini) almaya gelmek
88
Öbek Fiiller
call for someone or something
f.
birini/bir şey gerektirmek
89
Öbek Fiiller
call for someone or something
f.
birine/bir şeye ihtiyaç duymak
90
Öbek Fiiller
call for someone or something
f.
birini/bir şey talep etmek
91
Öbek Fiiller
call for someone or something
f.
birini/bir şeyi uğrayıp almak
92
Öbek Fiiller
call for someone or something
f.
birini/bir şeyi almaya gelmek
93
Öbek Fiiller
call for someone or something
f.
(birini/bir şey) çağırmak
94
Öbek Fiiller
call for someone or something
f.
(birine/bir şey için/bir şeye) seslenmek
95
Öbek Fiiller
call someone or something in
f.
biri/bir şey aramak
96
Öbek Fiiller
call someone or something in
f.
birine/bir şeye ihtiyaç duymak
97
Öbek Fiiller
call someone or something into something
f.
birini/bir şeyi bir şeyin içine çağırmak
98
Öbek Fiiller
call someone or something into something
f.
birine/bir şeye bir şeye gelmesi/girmesi için seslenmek
99
Öbek Fiiller
call someone or something in
f.
birini/bir şeyi bir şeyin içine çağırmak
100
Öbek Fiiller
call someone or something in
f.
birine/bir şeye bir şeye gelmesi/girmesi için seslenmek
101
Öbek Fiiller
call on (someone)
f.
birine söz vermek
102
Öbek Fiiller
call on (someone)
f.
cevap vermesi için birini seçmek/kaldırmak
103
Öbek Fiiller
call on (someone)
f.
(birini) kovalamak (ilgi duyduğu için)
104
Öbek Fiiller
call on (someone)
f.
(birinin) peşine düşmek (ilgi duyduğu için)
105
Öbek Fiiller
call on (someone)
f.
(birini) bir şey yapmaya çağırmak/davet etmek
106
Öbek Fiiller
call on (someone)
f.
(birinden) bir şey yapmasını istemek
107
Öbek Fiiller
call on (someone)
f.
(birini) ziyaret etmek
108
Öbek Fiiller
call on (someone)
f.
(birine) uğramak
109
Öbek Fiiller
call someone or something out
f.
birini/bir şeyi göreve çağırmak/davet etmek
110
Öbek Fiiller
call out (to someone)
f.
(birine) seslenmek
111
Öbek Fiiller
call out (to someone)
f.
(birine) duyurmak için bağırmak
112
Öbek Fiiller
call someone out
f.
birine meydan okumak
113
Öbek Fiiller
call someone out
f.
birini düelloya davet etmek
114
Öbek Fiiller
call someone out
f.
birini kapışmaya çağırmak/davet etmek
115
Öbek Fiiller
call to someone
f.
birine seslenmek
116
Öbek Fiiller
call to someone
f.
birine (duyurmak için) bağırmak
117
Öbek Fiiller
call upon (someone)
f.
(birini bir şey yapmaya) çağırmak/davet etmek
118
Öbek Fiiller
call upon (someone)
f.
(birine) söz vermek
119
Öbek Fiiller
call upon (someone)
f.
(birinden bir şey yapmasını) istemek/rica etmek
120
Öbek Fiiller
call upon (someone)
f.
(birini bir şey yapmak) zorunda bırakmak
121
Öbek Fiiller
call upon (someone)
f.
(birine bir şey yapmasını) emretmek
122
Öbek Fiiller
call upon (someone)
f.
(birini) ziyaret etmek
123
Öbek Fiiller
call upon (someone)
f.
(birine) uğramak
Colloquial
124
Konuşma Dili
call someone bluff
f.
blöfünü görmek
125
Konuşma Dili
go so far as to call someone stupid
f.
birisine aptal diyecek kadar ileri gitmek
126
Konuşma Dili
could I have someone call you?
expr.
(sonra) sizi arayabilir mi?
127
Konuşma Dili
could I have someone call you?
expr.
(sonra) sizi arasa olur mu?
128
Konuşma Dili
here's a dime, call someone who cares
expr.
git başkasına anlat
129
Konuşma Dili
here's a dime, call someone who cares
expr.
git umurunda olan birine anlat
Idioms
130
Deyim
call someone names
f.
küfürler savurmak
131
Deyim
call someone names
f.
birine hakaret etmek
132
Deyim
call someone names
f.
birine küfretmek
133
Deyim
call someone names
f.
birine sövüp saymak
134
Deyim
call someone names
f.
lakap takmak
135
Deyim
call someone to attention
f.
dikkat komutu vermek
136
Deyim
call someone to attention
f.
dikkat çekmek
137
Deyim
call someone every name under the sun
f.
ağzına geleni söylemek
138
Deyim
call someone on the carpet
f.
ağzının payını vermek
139
Deyim
call someone on the carpet
f.
azarlamak
140
Deyim
pay a call on someone
f.
birisini görmeye gitmek
141
Deyim
give someone a call
f.
birisine telefon etmek
142
Deyim
be at the beck and call of someone
f.
bir dediğini iki etmemek
143
Deyim
make a courtesy call on someone
f.
birine nezaket ziyaretinde bulunmak
144
Deyim
give someone a call
f.
birisine telefon açmak
145
Deyim
call/bring someone to task
f.
birini ciddi anlamda azarlamak/paylamak
146
Deyim
call someone every name in the book
f.
birine ağzına geleni söylemek
147
Deyim
call someone names
f.
birine kaba lakaplar takarak hitap etmek
148
Deyim
pay a courtesy call on someone
f.
birine nezaket ziyaretinde bulunmak
149
Deyim
give someone a call
f.
birisini telefonla aramak
150
Deyim
pay a call on someone
f.
birisini ziyaret etmek
151
Deyim
call someone by his/her first name
f.
birisine adıyla hitap etmek
152
Deyim
call someone by his/her first name
f.
bir kişiye ilk ismiyle hitap etmek
153
Deyim
call someone every name in the book
f.
birisine demediğini bırakmamak
154
Deyim
call someone on the carpet
f.
fırçalamak
155
Deyim
call someone to account
f.
hesap sormak
156
Deyim
call someone on the carpet
f.
fırça atmak
157
Deyim
be at the beck and call of someone
f.
öl dediği yerde ölmek
158
Deyim
be at the beck and call of someone
f.
kulu kölesi olmak
159
Deyim
be at the beck and call of someone
f.
kal dediği yerde kalmak
160
Deyim
call someone on the carpet
f.
paylamak
161
Deyim
call someone every name under the sun
f.
verip veriştirmek
162
Deyim
call someone to attention
f.
hazır ol komutunu vermek
163
Deyim
call someone to attention
f.
esas duruş komutunu vermek
164
Deyim
call someone to task on it
f.
göreve çağırmak
165
Deyim
put out a call for (someone or something)
f.
(biri/bir şey) aradığını ilan etmek
166
Deyim
put out a call for (someone or something)
f.
(biri/bir şey) arandığına dair bir ilan/duyuru yayınlamak
167
Deyim
put out a call for (someone or something)
f.
(biri/bir şey) arandığına dair bir ilan/duyuru çıkartmak
168
Deyim
put out a call for (someone or something)
f.
(biri/bir şey) arandığına dair bir ilan vermek
169
Deyim
put out a call for (someone or something)
f.
(biri/bir şey) aradığını duyurmak
170
Deyim
put out a call for (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ihtiyacı olduğunu duyurmak
171
Deyim
call someone to heel
f.
birine boyun eğdirmek
172
Deyim
call someone to heel
f.
birini dize getirmek
173
Deyim
call someone to heel
f.
birine itaat ettirmek
174
Deyim
call (someone or something) into question
f.
(birinden/bir şeyden) şüphe ettirmek
175
Deyim
call (someone or something) into question
f.
(biri/bir şey) hakkında kuşku yaratmak/uyandırmak
176
Deyim
call (someone or something) into question
f.
(birinden/bir şeyden) şüphe/kuşku duyulmasına neden olmak
177
Deyim
call (someone or something) into question
f.
(birinin/bir şeyin) sorgulanmasına neden olmak
178
Deyim
call (someone or something) to (one's) attention
f.
(birinin) tüm dikkatini (birine/bir şeye) çekmek
179
Deyim
call (someone or something) to (one's) attention
f.
(birini/bir şeyi birinin) gözüne sokmak
180
Deyim
call (someone or something) to (one's) attention
f.
(birinin/bir şeyin biri) tarafından fark edilmesini sağlamak
181
Deyim
call (someone or something) to (one's) attention
f.
(birinin birine/bir şeye) odaklanmasına neden olmak
182
Deyim
call (someone) to heel
f.
(birine) boyun eğdirmek
183
Deyim
call (someone) to heel
f.
(birini) dize getirmek
184
Deyim
call attention to (someone or something)
f.
dikkati/dikkatleri (birine/bir şeye) çekmek
185
Deyim
call attention to (someone or something)
f.
dikkati/dikkatleri (birinin/bir şeyin) üstüne çekmek
186
Deyim
call attention to someone or something
f.
birinin/bir şeyin fark edilmesini sağlamak
187
Deyim
call attention to someone or something
f.
birinin/bir şeyin görülmesini sağlamak
188
Deyim
call attention to someone or something
f.
dikkati/dikkatleri birine/bir şeye çekmek
189
Deyim
call attention to someone or something
f.
dikkati/dikkatleri birinin/bir şeyin üstüne çekmek
190
Deyim
call someone by a name
f.
birini bir isimle çağırmak
191
Deyim
call someone by a name
f.
birine bir isimle seslenmek
192
Deyim
call someone by a name
f.
birine bir isimle hitap etmek
193
Deyim
pay (someone or something) a call
f.
(birini/bir şeyi) ziyaret etmek
194
Deyim
pay (someone or something) a call
f.
(birine/bir şeye) uğramak
195
Deyim
pay a call on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) ziyaret etmek
196
Deyim
pay a call on (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) görmeye gitmek
197
Deyim
pay a call on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uğramak
198
Deyim
pay a call to (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) ziyaret etmek
199
Deyim
pay a call to (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) görmeye gitmek
200
Deyim
pay a call to (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) uğramak
Speaking
201
Konuşma
someone call an ambulance
expr.
biri ambulans çağırsın
202
Konuşma
could I have someone call you?
expr.
(birisi) size dönsün mü?
203
Konuşma
could I have someone call you?
expr.
(birisi) sizi arasın mı?
204
Konuşma
could I have someone call you?
expr.
sizi aratayım mı?
Trade/Economic
205
Ticaret/Ekonomi
call someone to account
f.
hesap istemek
206
Ticaret/Ekonomi
call someone to account
f.
hesap sormak
Slang
207
Argo
call someone on the carpet
f.
itin götüne sokmak
208
Argo
call someone on the carpet
f.
itin kıçına sokmak
209
Argo
someone call the wambulance
expr.
aman ne büyük dert
210
Argo
someone call the wambulance
expr.
vah vah/tüh tüh ne yapsak ki?
211
Argo
someone call the wambulance
expr.
vah vah/tüh tüh ambulansı mı arasak?
212
Argo
someone call the wambulance
expr.
vah vah/tüh tüh ambulans mı çağırsak?
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of call someone
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy